Genç Suçluluğu ve Suça Sürüklenen Çocuklar!

Genç suçluluğunun nedenleri, bireysel ve toplumsal risk faktörleri ile suça sürüklenen çocuklara ilişkin adli uygulamalar bu sunumda ele alınıyor. Zeynep Mutlu tarafından hazırlanan çalışma, kriminolojik teorilerle destekleniyor.

#BU SUNUM SOSYAL HİZMET UZMANI ZEYNEP MUTLU TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR.
Genç Suçluluğu ve Suça Sürüklenen Çocuklar! - Slayt 1
caferbaba.net
1 / 33

Önceki Sonraki F Tam Ekran

Slayt İçerikleri

Slayt 1

Suça Sürüklenen Çocuklar

Genç Suçluluğu Caferi Tayyar İĞDİR

Slayt 2

Temel tanımlalar ve kavramlar

Ülkemizdeki veriler Suç teorileri Neleri konuşacağız? Gençlerde suç davranışlarının temel nedenleri Ülkemizdeki uygulama Çözüm önerileri Tartışma

Slayt 3

Kullanılan

genel tanımlar; • Kanunla ihtilafa düşen çocuk • Suça itilen çocuk • Suça itilmiş çocuk • Suça yönlendirilen çocuk • Genç suçluluğu • Ergen suçluluğu • Suça sürüklenen çocuk (5395 sayılı ÇKK; 3. maddesi; "kanunlarda suç olarak tanımlanan, bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirlerine karar verilen çocuk")

Slayt 4

Ülkemizde veriler (Güvenlik birimine getirilen çocuklar,

TÜİK) YIL Çocuk Sayısı Yaralama Hırsızlık Uyuşturucu kul. satma vb. 2021 132,943 %36,6 %27,2 %5,1 2022 206,853 %37,8 %25,2 %4,5 2023 178,834 %39,8 %20,8 %7,7 2024 202,785 %40,4 %16,6 %8,2

Slayt 5

SSÇ nedeniyle güvenlik birimine getirilen çocukların yaş ve cinsiyet

dağılımı, 2024 (TÜİK) Kız Erkek Toplam 11 yaş altı 4328 5665 9893 12-14 yaş 12000 39537 51537 15-17 yaş 19641 97625 117266

Slayt 6

Cumhuriyet başsavcılıklarında soruşturma evresinde karara

bağlanma sayıları, 2024 (Adli İstatistik) Toplam 222.329 Kovuşturmaya yer olmadığı 120.957 Kamu davasının açılan 83.870 Yetkisizlik 5755 Görevsizlik 111 Birleştirme 8172 Diğer kararlar 3464

Slayt 7

Mahkemelerde özgürlüğünden yoksun bırakma kararları (Adli

İstatistik) Mahkeme 2020 2021 2022 2023 2024 Çocuk Ağır 1224 Ceza 1723 1979 2207 2206 Çocuk Mah. 12.964 19.135 20.800 18.866 19.663 Toplam 20.858 22.779 21.073 21.869 14.188

Slayt 8

Suç Teorileri

Slayt 9

Toplumsal veya

makro düzey teoriler Topluluk veya çevre teorileri Grup ve sosyalizasyon etkisi teorileri Bireysel düzey teorileri

Slayt 10

Bireysel

düzey teoriler; ➢Kişilik, genetik, biyolojik özellikler ve suç arasındaki bağlantıyı vurgulayan; • nöropsikolojik teori, • biyo-sosyal teori, • zekâ teorisi, biyolojik teori, • psikanalitik teori • suç bağımlılığı teorisi, • rasyonel tercih teorisi, • caydırıcılık teorisi, • genel suç/öz kontrol teorisi • ayrıcı birlikteliklerin teorisi, • ayırıcı pekiştirme teorisi ve evrimsel teori

Slayt 11

Grup ve

sosyalizasyon etkisi teorileri; ➢Sosyal etkilerin ve aile dâhil olmak üzere içinde bulunan grubun doğrudan suç davranışı üzerindeki etkilerine odaklanan; • anomi teorisi, • sınırlama teorisi, • sosyal destek teorisi, • sosyal bağ /kontrol teorisi • sosyal öğrenme teorisi, • sosyal yapısalcılık teorisi, • düzensizlik teorisi, • alt kültürel teorisi, • gerilim teorisi ve genel gerilim teorisi • yaşam tarzı ve rutin aktiviteler/fırsatlar teorisi, • zorlama ve sosyal destek teorisi

Slayt 12

Topluluk ve çevre

teorileri; ➢Yaşanılan belirli bir bölgenin veya kentin bir bölümünün coğrafi olarak suç işlenmesine fırsat verdiği ve neden olduğu varsayımı savunan; • aykırı fırsatlar teorisi • Chicago ekolü, • damgalama teorisi, • ilgi odakları teorisi

Slayt 13

Toplumsal ve

makro düzey teorileri; ➢ Suçun temel olarak ayrıcalıklı ve sınıfsal bir sosyal veya toplumsal yapı nedeniyle oluştuğunu savunan, • Marksist çatışma teorisi ve • feminist teori

Slayt 14

ÖRNEK

TEORİLER;

Slayt 15

Chicago Ekolü (Topluluk ve çevre teorisi);

➢ Bu modele göre bireyler, içinde bulundukları ve yaşadıkları aile, çevre ve toplumdan oluşan sistemlerden etkilenmekte ve aynı zamanda bu sistemleri etkilemekte ve doğal olarak suçun işlenmesi ile çevre arasında karşılıklı bir ilişki oluşmaktadır. ➢Buna göre çocuğu/gencin suç davranışında bulunmasında sadece biyolojik, psikolojik veya ekonomik kişisel nedenler etken değildir, aksine sosyal ve ekonomik çevre faktörlerinin önemli etkileri vardır. ➢Bu nedenle kent içindeki işçi, göçmen, alt gelire sahip ve yoksul kişi ve aileleri araştırarak çevresel etkilerle birlikte yoksulluk ve yoksul çevre sisteminin suçluluğa olan etkisini anlamak önemlidir.

Slayt 16

Sosyal Öğrenme Teorisi

(Grup ve sosyalizasyon etkisi teoriler); ➢ Bu teoriyi göre çocuklar ve ergenler tarafından güvenilir kabul edilen yetişkinlerin saldırgan veya şiddet içeren davranışlarının direk veya dolaylı olarak ödüllendirilmesi ya da cezasız kalması, çocukların taklit veya modelleme ile ödüllendirilen veya cezasız kalan davranışı görerek veya içselleştirerek saldırganlığı veya şiddeti öğrenmelerine neden olmaktadır. ➢ Bu durumu olumsuz olarak destekleyen diğer faktörler ise toplumda ve görsel medyada şiddetin ve saldırganlığın normalleştirilmesidir. ➢ Yani şiddet ve saldırganlık öğrenilir ve bu öğrenmede yetişkinler ve toplum, güçlü modellerdir. ➢ Çocukluk döneminde sosyal öğrenme yoluyla yetişkinlerin ve akranlarının saldırgan ve zarar verici davranışlarını gözlemleyerek ve taklit ederek çatışmalarda saldırgan tepkiler vermeyi öğrenen ergenler, bu davranışların desteklenmesi ve onaylanması durumunda davranışlarını devam ettirebilir ve başkalarına zarar verebilirler.

Slayt 17

Alt kültür Teorisi

(Grup ve sosyalizasyon etkisi teoriler); ➢ Bu teori ile alt kültürlerden herhangi biri veya bir kaçından gelen çocuk ve gençlerin, diğer insanların önyargısına, toplumsal reddine veya ayrımcılığa maruz kalmaları durumunda suça yönelebileceği savunulmaktadır. ➢Teoriye göre suç davranışları olan suçlu alt kültürleri, benzer veya aynı sorunları olan kişilerin varlığı, bu kişilerin ortak sorunları nedeniyle bağ kurmaları, yoğun bir etkileşime ve iletişime girmeleri, ortak hareket etmeleri, bu ortak hareket nedeniyle toplumda tanınmaları ve bu sayede bir popülerlik veya statü kazanmaları ile oluşmaktadır. ➢Ergenlerin, kendini ispat, risk ve yeni davranışları test etme, bir gruba ait olma gereksiniminin karşılanması, bireysel olarak yaşadıkları değersizlik veya yetersizlik duyguları, yasalara aykırı dahi olsa sorunların çözümlerine getirilen çözümlerin içerdiği heyecan ve ödül, ergenleri cezbetmektedir. ➢ Bu durum da suç çeteleri olarak tanımlanan alt kültürlere dâhil olarak suça sürüklenme davranışlarında bulunmalarına neden olmaktadır.

Slayt 18

Öz-kontrol Teorisi

(Bireysel düzey teoriler); ➢ Genel suç teorilerinden biri olarak kabul edilen bu teori, sadece suç içeren davranışa değil aynı zamanda sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı, hızlı ve tehlikeli araba sürmek, kumar oynamak gibi davranışları ve bireyin bu durumlara özgü sahip olduğu öz-kontrol becerilerini açıklamaya çalışmaktadır. ➢Çocuklar öz kontrolü 8-10 yaşlarından itibaren kazanılmaya başladığından, zayıf ve etkisiz ebeveynlik, çocuk ve ergenlerin öz-kontrol düzeyinin düşük olmasına neden olmaktadır. ➢Bu durum ise, ergenlerin anlık heyecan ve hazlara direnç gösteremeyen, dürtüsel davranan, risk almayı seven, ben merkezli davranıp başkalarının duygu ve düşüncelerine duyarsız olan, herhangi bir çatışma durumunda konuşmak yerine fiziksel tepkiler veren kişiler olmalarına ve dolayısıyla kolaylıkla suça sürüklenmelerine neden olmaktadır.

Slayt 19

Sosyal bağ / kontrol) Teorisi

(Grup ve sosyalizasyon etkisi teorileri); ➢ Sosyal bağ teorisine göre çocuk veya ergenin ailesiyle, arkadaşlarıyla, öğretmenleriyle, çevresiyle ve toplumla olan bağları zayıfladığında veya koptuğunda, hiç kimsenin düşüncesine değer vermek zorunda olmayacağından, suçu işlemesinde hiçbir engeli, çekincesi, sınırlaması kalmamaktadır. ➢Bu çerçevede çocuğun ve ergenin, ailesi, arkadaşları, öğretmenleri gibi kendisi için değerli olan kişilerle bağlılığı, gelişimini sağlayacak sosyal etkinliklere katılımı, ahlaki değer ve normlara ilişkin inancı ve toplumsal değerlere yönelik adanmışlığı sağlanırsa ve güçlenirse çocuğun ve ergenin suça sürüklenmesi önlenebilir.

Slayt 20

Genel Gerilim Teorisi

(Grup ve sosyalizasyon etkisi teorileri); ➢ Bu teoriye göre kişiler, hoşlanılmayan durum ve olaylar yaşandığında, yani kişi çok istediği amaç ve hedeflere ulaşamadığında, kendisi için önemli olan ve değer verdiği kişi veya durumları kaybettiğinde, kendisini zorlayan olumsuz durum, olay veya deneyimlere maruz kaldığında gerilim yaşamaktadır. ➢Kişinin bu durumda yaşadığı öfke, hayal kırıklığı, haksızlığa uğradığını düşünme, kişilik özellikleri, öğrenme geçmişi, inanç ve değerleri, depresyon, anksiyete gibi duygu durumlarıyla baş etme becerisi, kapasitesi veya yeteneği gibi pek çok etken suç davranışına yönelip yönelmeyeceği hususunda etkili olmaktadır. ➢Kişinin zekâ seviyesi, sorunlarla baş etme kapasitesi, problem çözme yeteneği, yaratıcılığı, özsaygısını kazanmış olması, destek olabilecek sağlıklı ebeveyn ilişkisi, uygun sosyal çevreye veya sosyal kontrole sahip olması suç davranışına yönelmesine engel olabilecek faktörlerdir.

Slayt 21

Sosyal Düzensizlik Teorisi

(Grup ve sosyalizasyon etkisi teorileri); ➢ Bu teori, çocuk ve ergenlerin içinde yaşadıkları çevre, ortam, mahalle ve kent kültüründen etkilendiğini, çocuk suçluluğunun belirli bölge ve çevrelerde sıklıkla görüldüğünü ve yoğunlaştığını; dolayısıyla, bir topluluktaki sosyal düzensizlik ile suç davranışı ve oranları arasında doğrudan bir ilişki olduğunu savunan makro düzeyde, ekolojik temelli bir teoridir. ➢Bir bölgenin sosyo-ekonomik yoksulluk düzeyi, sosyal, kültürel ve ekonomik yapısal ve yerel kaynaklara ulaşabilme sorunları, eksiklikler, parçalanmış ailelerin oranı, yerleşimdeki sürekli nüfus hareketliliği gibi durumlar, o bölge veya mahallede sosyal ağlarda ve sosyal kontrolde çeşitli sorunların yaşanmasına neden olmaktadır. ➢Mahallenin, sosyal ve ekonomik yoksulluğu ve olumsuz yapısal özellikleri, mahallede yaşayanların dayanışma ve birlikte hareket edebilme etkinliğine zarar verdiğinden çok fazla şiddet davranışı ve suç davranışı ortaya çıkmaktadır.

Slayt 22

Rutin Aktiviteler/Fırsatlar Teorisi

(Grup ve sosyalizasyon etkisi teorileri); ➢ Bu teoriye göre suç davranışını gerçekleştiren kişi ile etkin koruma mekanizmalarından yoksun ve mağdur duruma gelebilecek uygun hedef kişinin mekânsal ve zamansal olarak denk gelmeleri suç fırsatı oluşturmaktadır. ➢Diğer yandan kişilerin suç işleme motivasyonlarının durumsal etkenlerden etkilendiğini, özellikle çocuk ve ergenlerin, yalnız olmayıp akranlarıyla bir arada olduklarında, sapma davranışın daha kolay, ödüllendirici ve eğlendirici hale geldiğini, çocuk ve ergenlerin kural dışı veya sapma davranışlarını sosyal kontrol ile gözlemleyebilecek herhangi bir otorite figürü olmadığından plansız, anlık ve risk içeren davranışları sergilemeye daha fazla fırsat bulabileceği ve dolayısıyla suç işleme ihtimallerini arttırdığını savunmaktadır.

Slayt 23

Ayırıcı Birliktelikler Teorisi

(Birey düzey teorileri); ➢ Bu teoriye göre suç ve suç davranışları öğrenilebilir. ➢İnsanlar, yakınlarındaki suç işleme davranışı olan kişilerden suç işleme tekniklerini, fırsatlarını, gerekçelerini, bunu kolaylaştıran unsurları ve kendilerini haklı çıkaracak mazeretleri öğrenirler. Yani kişi, öğrenmezse suç işleyemez. ➢Yani kişinin suç davranışının temel nedeni, suçun öğrenilmesidir. ➢Çocuk ve ergenlerin suç davranışını sergilemesi için suç davranışı olan yakın çevresiyle etkileşim kurması, suç teknikleri ve gerekçeleri öğrenmesi, farklı suç davranışları gösteren bireylerle bir araya gelerek onların deneyimlerini öğrenmesi gerekmektedir.

Slayt 24

Risk Faktörleri

Slayt 25

Bireysel Özellikler

Bilişsel özellikler Rus sağlığı Madde kullanımı Kişisel ve sosyal beceriler Sosyal, Çevresel Özellikler • Aile veya bakım verenlerle ilişkiler • Akran grupları • Yaşanan çevrenin özellikleri • Okul, iş ve serbest zaman • Yoksulluk • Kentleşme • Göç • Kitle iletişim araçları/medya

Slayt 26

Türkiye’de Uygulama

Slayt 27

Ceza Sorumluluğu

Çocukların Ceza Sorumluluğu Kapsamında Değerlendirilmesi 12 Yaşından 15-18 yaş (duyma- (duyma-konuşma engelli ise 15’ten) konuşma engelli ise Küçük Çocuklar çocuklar konuşma engelli ise 15-18) arasındaki çocuklar Ceza ehliyeti araştırması yapılır Çocuğa özgü güv. tedbiri 18-21) arasındaki 12-15 yaş duyma- SİR Ve Adli Rapor Ceza / tedbir +denetim

Slayt 28

Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararları (Güvenlik Tedbirleri) ÇKK md.5

TEDBİR AMAÇ EĞİTİM (MEB ve ASHB) Çocuğun bir eğitim kurumuna gündüzlü veya yatılı olarak devamına; iş ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek veya sanat edinme kursuna gitmesine veya meslek sahibi bir ustanın yanına yahut kamuya ya da özel sektöre ait işyerlerine yerleştirilmesine SAĞLIK Sağlık Bakanlığı Çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve tedavisi için gerekli geçici veya sürekli tıbbi bakım ve rehabilitasyonuna, bağımlılık yapan Maddeleri kullananların tedavilerinin yapılmasına BAKIM ASHB Çocuğun bakımından sorumlu olan kimsenin herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi halinde, çocuğun resmi veya özel bakım yurdu ya da koruyucu aile hizmetlerinden yararlandırılması veya bu kurumlara yerleştirilmesine DANIŞMANLIK MEB , ASHB ve Yerel Yön. çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere çocuk yetiştirme konusunda; çocuklara da eğitim ve gelişimleri ile ilgili sorunlarının çözümünde yol göstermeye BARINMA MEB , ASHB ve Yerel Yön. barınma yeri olmayan çocuklu kimselere veya hayatı tehlikede olan hamile kadınlara uygun barınma yeri sağlamaya 10/06/2023 - Zeynep Mutlu 28

Slayt 29

Eşit yaşama ve gelişme hakkına sahip

olmayan Ayrımcılığa maruz kalan Korunma gereksinimi fark edilmeyen veya önemsenmeyen çocuklar

Slayt 30

ÖNERİLER

Slayt 31

Çocuk odaklı

koruma ve izleme sistemi Toplum merkezleri Aile hekimlikleri Vaka yöneticisi Aile ve sosyal destek sistemlerinin güçlendirilmesi Sosyal çalışma görevlisi tanımından vazgeçilmesi Çocuklara özgü yargılama sistemi Sosyal inceleme raporlarının öneminin kabulü Alternatif tedbirlerin, uygulamaların oluşturulması Özgürlüğünden yoksun bırakmanın zon çare olması 31

Slayt 32

TARTIŞMA ve SORULAR

Slayt 33

ZEYNEP MUTLU

• 0 507 8575122 • E-posta: zmutlushu06@gmail.com . •

Sunum Hakkında

Bu sunum, Zeynep Mutlu tarafından hazırlanmış “Genç Suçluluğu ve Suça Sürüklenen Çocuklar” konulu kapsamlı bir eğitim materyalidir. Sunumun ilk bölümünde, “kanunla ihtilafa düşen çocuk, suça yönlendirilen çocuk ve suça sürüklenen çocuk” kavramları, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 3. maddesi çerçevesinde açıklanmıştır. TÜİK ve Adalet Bakanlığı verilerine dayanarak 2024 yılı itibarıyla çocuk suçluluğuna ilişkin istatistiksel dağılımlar sunulmuştur. Sunumun ikinci bölümünde, genç suçluluğuna ilişkin bireysel, grupsal ve toplumsal düzeyde geliştirilen teoriler ele alınmıştır. Bireysel teoriler: Nöropsikolojik teori, biyo-sosyal teori, zekâ teorisi, psikanalitik teori, öz-kontrol teorisi. Grup ve sosyalizasyon teorileri: Sosyal öğrenme, sosyal bağ/ kontrol, alt kültür, genel gerilim, sosyal düzensizlik, rutin aktiviteler teorileri. Topluluk ve çevre teorileri: Chicago ekolü, damgalama teorisi, fırsat teorisi. Toplumsal düzey teorileri: Marksist çatışma teorisi ve feminist teori. Sunumun son bölümlerinde, çocukların ceza sorumluluğu, koruyucu ve destekleyici tedbir kararları (ÇKK madde 5), ceza ehliyeti yaş sınırları ve Sosyal İnceleme Raporu (SİR) süreci detaylandırılmıştır. Ayrıca bireysel, sosyal, çevresel ve aile temelli risk faktörleri ile suça sürüklenmenin önlenmesine ilişkin uygulama önerileri yer almaktadır. Bu çalışma, sosyal hizmet uzmanları, rehber öğretmenler, psikologlar ve hukukçular için genç suçluluğuna ilişkin farkındalık geliştirmeyi ve önleyici sosyal politikalar konusunda bilgi sağlamayı amaçlamaktadır.

Sunan

Caferi Tayyar İğdir profil fotoğrafı

Caferi Tayyar İğdir

Kuruluş Müdürü

Caferi Tayyar İğdir, Türk sosyal hizmet uzmanı ve kamu yöneticisidir. Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde 25 yılı aşkın süredir görev yapan İğdir, sosyal hizmetler alanında köklü bir kariyere sahiptir. Meslek hayatına öğretmen olarak başlayan İğdir, Milli Eğitim Bakanlığı’nda dokuz yıl görev yaptıktan sonra, çocuk hizmetleri, aile refahı ve sosyal koruma alanlarında uzmanlaşarak sosyal hizmet kurumlarında yöneticilik görevleri üstlenmiştir. Halen Bayburt Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Merkez Sosyal Hizmet Merkezi Müdürü olarak görev yapmaktadır. Kariyeri boyunca çocuk hakları, aile içi şiddetin önlenmesi, engelli ve yaşlı bireylerin topluma entegrasyonu gibi çok sayıda sosyal sorumluluk projesine liderlik etmiştir. “Yönetim ve Organizasyon”, “Aile Eğitimi Programı (AEP)”, “Kalite Yönetimi”, “6284 Sayılı Aile İçi Şiddeti Önleme Eğitimi” ve “Madde Bağımlılığı Eğitici Eğitimi Formatörlüğü” gibi birçok hizmet içi eğitim sertifikasına sahiptir. Başarıları arasında, çocuk esirgeme ve sosyal hizmet alanındaki çalışmaları nedeniyle valilik ve kaymakamlıklarca verilen Takdirname ve Başarı Belgeleri ile Sakarya Barosu tarafından takdim edilen “Çocuk Dostu Ödülü” yer almaktadır. İğdir, görev yaptığı kurumlarda kaynak verimliliği, bakım sonrası rehberlik ve erken uyarı projeleriyle dikkat çekmiştir. Sakarya, Malatya, Bingöl ve Bayburt illerinde çocuk yuvaları, yetiştirme yurtları, engelli bakım merkezleri ve sosyal hizmet merkezlerinde yöneticilik yapmıştır. 1996 yılından bu yana çocuk koruma kanunu uygulamaları, aile destek hizmetleri ve koruyucu aile sistemleri üzerine çalışmalar yürütmektedir. Sosyal hizmeti “insana dokunma sanatı” olarak tanımlayan İğdir, kurumlarında sevgiyle “Cafer Baba” olarak anılmaktadır. “Bir çocuğun hayatına dokunmak, bir geleceği inşa etmektir” sözü, meslek anlayışını özetlemektedir.

Bu Sunumu Paylaş

Yorumlar

Yorum bırakın

Adınız yayınlanır, e-posta adresiniz gizli kalır. Mesajınız editör onayından sonra görünür olacaktır.