Çocuk Evlerinden Ayrılan Gençlerin Yaşadığı Sorunlar ve Koruma Sisteminin İşleyişi

Koruma altındaki çocukların kurumdan ayrıldıktan sonraki yaşamlarında karşılaştıkları toplumsal, ekonomik ve psikolojik sorunlar ele alınıyor. Çocuk evleri sisteminin işleyişi, yasal dayanaklar ve çözüm önerileri detaylı biçimde inceleniyor.

Çocuk Evlerinden Ayrılan Gençlerin Yaşadığı Sorunlar ve Koruma Sisteminin İşleyişi - Slayt 1
caferbaba.net
1 / 77

Önceki Sonraki F Tam Ekran

Slayt İçerikleri

Slayt 1

ÇOCUK EVLERİNDEN

AYRILANLARIN SORUNLARI VE SİSTEMİN İŞLEYİŞİ Caferi Tayyar İĞDİR SHM MÜDÜRÜ

Slayt 2

ÇES VE ÇOCUK EVLERİ

• 0-18 yaş Grubu çocuklarından: • Korunmaya ihtiyacı olan: Bedensel,zihinsel,ahlaki,sosyal ve duygusal gelişimi ile kişisel Güvenliği tehlikede olan , • ihmal ve istismar edilen yada • suç mağduru Çocukların bakımlarının yapıldığı yerlerdir.

Slayt 3

• ASHB Çocuk evleri ve ÇES’ler çocuk ve gençlerin

yetiştirmeleri ya da toplumsallaştırmaları için hangi şartları sağlamaktadır. • ÇES’ler toplumsallaşma süreci açısından gençlere ne tür somut fırsatlar sunmaktadır. • ÇES’lerde, evlerde öne çıkan yetiştirme anlayışı hangi nitelikleri içermektedir.

Slayt 4

• Belirli toplumsal çevreden gelen ve belirli nedenlerle

yÇES’lerde kalan gençlerin; geldikleri toplumsal çevre ile ya da aileleri ile yurt yaşamı içinde ve yurdun toplumsal çevresiyle ilişkilerin niteliği nedir? • Çocuklar ÇES’lerde ne yönde yetiştirilmektedir? • Çocukların toplumsallaşma süreci içinde belirginleşen gelecek beklentileri,umutları toplumsal değerleri ve kişilik eğilimleri ne yönde oluşmaktadır?

Slayt 5

AMAÇ

• Çocukların toplumsal ilişkiler sistemi içindeki konumları,çocukların ÇES sürecinde bireysel olarak gelişme düzeyi,etkin olarak toplumsal yaşama katılma eğilimleri ve bu bütünlük içinde toplumun korunmaya ihtiyacı olan gençlere yaklaşımın boyutlarını belirleme

Slayt 6

KORUNMAYA İHTİYAÇLIK SORUNUN BOYUTLARI

1)Yapısal nitelikler, 2) Aile yapısı • Yapısal nitelikler: • Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yaşamdaki hızlı değişimler, • Kentleşme ve sanayileşme sürecinin aile kurumunda meydana getirdiği köklü değişmeler ve nüfus artışı nedeni ile çocukların korunması konusu, en önemli toplumsal sorunlardan biridir.

Slayt 7

• Korunmaya ihtiyaçlık olan kesimler,kırsal ve kentsel

yerleşim birimlerini kapsayan bütünlükte,kırsal alandan kentsel alana doğru yönelen ‘Yatay hareketlilik’ içinde düşünmek gerekir.kırsal alandaki yapısal dönüşüm süreci ve kentsel alanlara doğru oluşan göç olgusu muhtaçlık sorununun yapısal nedenlerini ortaya çıkarır.

Slayt 8

1. 2. 3. Kırsal alanda yapısal dönüşüm Tarımsal üretimde teknolojik değişimler Mülkiyetteki farklılaşmalar Kırsal alanda yaşanılan bu dönüşümler,yapısal olarak işsiz,topraksız,gelirsiz ve her yönden korunmaya ihtiyaç kesimleri üretir.

Slayt 9

Aile yapısına ilişkin nitelikler

• Tarımsal üretim yapısının,toprak mülkiyetinin ve tarımsal işletme yapısının değişmesi ile aile çok yönlü olarak bu değişmelerden etkilenmektedir.Değişme sürecinde olan aile toplumsal ve ekonomik yönden korunma ihtiyacı içindedir.Korunmaya ihtiyacı olan çocuklar bu aile yapıları içinde üretilir

Slayt 10

• Koruma kararı veya bakım tedbiri sorununu doğuran temel

etmen ailenin ekonomik koşullarıdır.Ailenin ekonomik koşulları,anne-babanın eğitim düzeyi,mesleki durumlarıyla ve çalıştıkları işlerle ilgilidir. • Ailenin demografik nitelikleri,anne ve babanın medeni durumları ile hayatta olma durumları sorunun parcasıdır.

Slayt 11

• Anne ve babanın çocuk yetiştirme anlayışı,çocuğa yönelik

değerler,tutumlar ve somutlaşan davranışlar da çocuğun koruma kararı alınmasına neden olan etkenlerdir. • Aile yapısı içinde,anne babanın çocuğa yönelik olumsuz tutumları,kötü yola yönlendirme eğilimleri,anne ve babanın suç işlemiş olmaları, yanlış yolda olmaları koruma kararı alınmasına neden olan etkenlerdir.

Slayt 12

ÇES’LERE GİRİŞLE BİRLİKTE SORUNLAR

BAŞLIYOR. 1. Çocuğun ailesi ile olan temel ilişkilerin kesilmesi, 2. Geçici de olsa anne-baba modellerinden yoksun kalışı,bu yoksun kalış ileriki ruhsal gelişim ve sosyal ilişkilerde bakımından sorun olmaktadır.

Slayt 13

ÇES’LERDE YETİŞME SÜREÇLERİ

1. Kurum bakımı sırasında çocuğun aile üyeleri ve akrabaları ile temaslarının devamı gözetilmeli, 2. Personelin,çocukların tek,tek ilişki kurabileceği şekilde ayarlanması,Her çocuğun yakından tanıdığı ve kendisini gerçekten iyi tanıyan bir büyüğün sürekli ilgisine ihtiyacı vardır.

Slayt 14

3.Çocuğun evden ayrılığına önceden uygun şekilde

hazırlanması 4.Kurum ilişkili diğer örgütlerle temas ve işbirliği içinde olmalıdır. 5.Kurum içinde bulunduğu toplumun bütünleşmiş bir parçası olmalı. 6.Kurum hizmetlerini değerlendirecek araştırmaları yapmak,sorunlara neden olan kurum dışı toplumsal koşullarda gerekli değişimler içinde öneriler ortaya koymalıdır.(yönetim ve uygulama adeta sadece gelenek,görenek ve bürokratik kurallara dayalı yapılmakta,değişmeye kapalı kalınmaktadır.)

Slayt 15

7.Kurumda ki bütün işleyişler kurumun ihtiyaçlarından önce

çocukların ihtiyaçlarının birbiri ile bütünleşmesi,ekip halinde çalışma:çocukların birbiri ile olan etkileşiminin rastlantılara bırakılmaması ve ihtiyaçlarına uygun biçimde düzenlenmesi. 8.Kurumdaki havanın sevimsiz ve resmi değil aile yaşantısı gibi yakın ve sıcak olmasına çalışılması gibi hususlarda çocukların gelişimini ve sorunlarının çözümünü doğrudan etkileyecek tedbirler olarak gerçekleştirilmelidir.

Slayt 16

9.Kurum içi ilişkilerin düzenlenmesi,

Kurumda aile ortamının yaratılması, Çocukların gereksinmelerine öncelik verilmesini,personelçocuklar arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi ve kurumda görevli elamanlar arasında bütünleşme ve ekip çalışmasını içermelidir. 10.ÇES’lerde toplumsal işlevinin önce kurum içi ilişkiler açısından ele alınması temel noktadır.

Slayt 17

11.ÇES yaşamı güvenli bir ortam içine sokulmalıdır.

12.Çocuk eğitimi,yönetici-personel ilişkileri karşılıklı anlayış içinde geliştirilmelidir.Çocukların ÇES yaşamına katılımları yönlendirilmelidir. 13.ÇES toplumdaki değişme-gelişmeleri yakından izlemelidir. 14.Çocukların yeteneklerini ortaya koyacak ve geliştirecek koşulların yaratılması temel işlev olmalıdır.

Slayt 18

15.Çocukların psikolojik yönlerini geliştirmek,estetik ve

sanatsal ilgilerini artırmak toplumsallaştırma sürecinin önemli noktalarından biridir. 16.Toplumun hukuku,adetleri,gelenekleri, değerleri,dini,ahlakı,siyaseti konusunda çocuklara gerekli rehberliklerde bulunulmalıdır. 17.Kurum bakımında Çocukların kişiliğinin tam ve uyumlu olarak gelişebilmesi için sevgi ve anlayışa ihtiyaçları vardır. 18.Çocuklar maddi ve manevi güvenlik duyguları içinde büyütülmelidir.

Slayt 19

19.Bakım modelleri yoluyla,genel kültürünü

artıracak,yeteneklerini,değerlerini,toplumsal sorumluluklarını fırsat eşitliği içinde geliştirilmesine elverecek ve topluma yararlı insanlar olmasını sağlayacak bir eğitim verilmelidir. 20. Çocuklar anlayış,hoşgörü,insanlar arasında dostluk,barış ve evrensel kardeşlik ruhuyla büyütülmeli ve tüm enerji ve yeteneklerini insanlığın yararına sunması gerektiği bilinci verilmelidir.

Slayt 20

21.Kurum bakımında çocuklar katılımcı olmalıdırlar.izlenecek

programların uygulanmasında ve değerlendirilmesinde çocuklar katılmalıdır.Bu yolla çocuklar gelişme ve yetişme sorunlarının çözümüne kendi katılımları sağlanmalı ve bakım sonrasında sürecek yaşamlarında topluma katılımları için temeller atılmalıdır. 22.Çocuklara barış,arkadaşlık,işbirliği ve karşılıklı anlayış gibi temel konularda eğitilmeli ve bu değerleri toplumun ve insanlığın refahı için kullanma ve geliştirme anlayışı verilmelidir.

Slayt 21

ÇES’LERDE TOPLUSALLAŞMA

Aile yapısı ve aile ile ilişkiler, akraba ve komşuluk ilişkileri, ÇES yaşamında arkadaşlık ilişkileri, ÇES yaşamında kitle iletişim araçlarından yararlanma imkanları, ÇES’lerin toplumsal çevresi ile ilişkileri ve gençlerin okulla ilişkileri olarak ele alınmalıdır. ÇES, toplumsal işlevleriyle bu düzeylerdeki ilişkileri belirleyici niteliktedir. ÇES’lerde yetişen gençlerin toplumsallaşmasında bu etmenlerin yeri belirlenmeli ve geliştirilmelidir. Çünkü gençlerin gelecek beklentileri,değerleri ve kişilik eğilimleri bu süreç içinde gelişir.

Slayt 22

REŞİT OLARAK AYRILDIKTAN SONRAKİ

YAŞAM • Çocuk koruma kanunu ve çocuk esirgeme kanunu sistemi içinde yetişen bireyin,reşit olarak ayrıldıktan sonraki toplumsal yaşam niteliği yetiştirme düzeninin somut bir göstergesidir.Dolaysıyla reşit olarak ayrılan bireyin yaşam niteliği incelenerek bakım sisteminin verimliliğinin irdelenmesi ve eksikliklerin tespit edilmesi gerek.

Slayt 23

• Bakım hizmetlerinin nitelik sorunlarının tespiti,

reşit olarak ÇES’ten ayrılan bireyin niteliği ve kavuştuğu yaşamın niteliği ele alınmalı

Slayt 24

• Koruma sistemi ile ilgili yasa ve

politikalar,yönetmenlikler,genelgeler kurumlarda yetiştirilecek çocukların niteliği ve kurum sonrası yaşamla ilgili çeşitli hükümler ve kararlar bulunmaktadır. Bunların uygulanabilirliği ölçüleri ve sonuçları tespit edilmeli. • ÇES’te yetişen bireyin ÇES sonrasında kavuştuğu yaşamın niteliği yasaların ve politikaların gerçekleşme düzeyinin bir göstergesidir.

Slayt 25

• TC Anayasanın 61 maddesi:Devlet, korunmaya muhtaç

çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır.Bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur. • 2828 sayılı SHCEK Kanunu 4.mad.(K) Bendi • 2828 sayılı SHCEK Kanunu 24.madde Koruma kararı kalkan çocukların kurumla ilişkilerinin devamı sağlanır.

Slayt 26

• Anayasanın 61.maddesinde ‘topluma kazandırma’

yaklaşımı bakım sisteminin niteliği ile yetişen bireyin niteliği konularını bir arada değerlendirmeye,sistem içinde yetişen bireyin toplum içindeki durumunu,yaşam niteliğini araştırmaya ve destekleyici hizmetleri geliştirmeye yöneliktir.

Slayt 27

• Bakım tedbiri kalktıktan sonrada toplum içinde izlenmeleri

ve desteklenmeleri günümüzdeki bakım modelinin temel ilkeleri arasındadır.Bu ilke,kurum bakımı sonrasında ki yaşamın koşulları içinde koruma ve destek hizmetleri modelini ve programının oluşturulmasını gündeme getirmektedir.Bakım sisteminde yetişen birey toplum içindeki yaşamının niteliği üzerinde bu ilke ve hizmet modelinin yönlendirici olacağı açıktır.

Slayt 28

1. Kurumdan reşit olarak ayrılan bireye ne tür hizmet

programını geliştirildiği 2. Kurumdan reşit olarak ayrılan bireye ne tür destek ve yardım imkanları sunulmaktadır. 3. Kurumdan reşit olarak ayrılan bireyin yaşam niteliğinin belirli bir yaklaşım ve model içinde incelenmesi.

Slayt 29

4. Kurumdan reşit olarak ayrıl bireyin toplumda

ekonomik,sosyal,psikolojik ve kültürel ilişkilerinin olumsuz yönlerinin tespit edilerek,bakım sistemindeki eksiklik veya işlerlik kazandırılamayan yönlerin tespit edilmesi. 5.Kuruluş yaşamından sonra daha iyi koşullarda yaşamasına,refah düzeyinin gelişmesi için gerekli planlamanın yapılması gerekmektedir. 6.Kurumdan reşit olarak ayrılan bireyin toplumla bütünleşeme ve toplumdan dışlanma düzeylerinin ulaştıkları yaşam niteliği açısından irdelenmesi gerçekçi ve geçerli verilerin ortaya çıkarılması,

Slayt 30

Bakım modeli 3 ayrı başlık altında incelenmelidir.

1. Kimsesiz,güvencesiz ve her yönden tehlikeye açık bir ortamdan koruma ve bakım ortamına geçiş, 2. ÇES ve Çocuk evleri gibi kurum bakımında gelişme ve yetişme sürecidir. 3. Bakım kurumu sonrasında topluma katılma bütünleşme sürcidir.

Slayt 31

Belirtilen bu süreçler arasında anlamlı bir ilişki olup,her süreç

bir sonraki süreci etkiler. Koruma öncesi yaşam Koruma sistemi içinde ki yaşam Koruma sonrası yaşam Bu dilimler arasında ki etkileşim,bakım hizmetlerinin niteliğine göre yapısallık kazanır.

Slayt 32

Koruma öncesi yaşam

• Bu süreçte –Toplum-Aile-Çocuk Etkileşimine dayalıdır. • Topluma ilişkin sosyal ekonomik süreçler sistemsel işleyişler makro düzeyde belirleyicilik kazanır ve sorunun temel değişkenleri ortaya çıkar. Düşük Ekonomik ve sosyal hareketsizlik içinde gelişemeyen ailelerin yapıları üzerinde etkili olur.Bu etkiler ekonomik-sosyal-psikolojik yönleriyle ailelerin temel işlevini olumsuz yönde etkiler.

Slayt 33

• Yoksullaşan,ilişkiler sistemi ve güç dengesi farklılaşan aile

yapılarında yoksulluk, ebeveyn ölümleri,sosyal etmenler çocuğun korumasız ve güvencesiz konuma gelmesiyle çocuklar toplum açısından önemli bir Risk grubu, çocukların gelişme ve değişmeye kapalılık,toplumsal ilişkiler içinde ihmal ve istismar,toplumsal normlardan sapma ve suç işleme eğilimi önem kazanır.

Slayt 34

Koruma sistemi içinde ki yaşam

• Koruma altına alınan çocukların koruma öncesi yaşam çelişkileri gidermek gelişme ve yetişmeleri için yeni olanaklar sunma hedefine yöneliktir. • Çocuğun Yaşama,korunma,gelişme ve katılım haklarının güvence altına alındığı zaman dilimidir.

Slayt 35

Koruma sonrası yaşam

Koruma sisteminde yetişen birey açısından,yaşam niteliği üzerinde etkili olan yaşam olayları;yoksullaşma sürecinde Toplum-Aile –Çocuk etkileşimi içinde gelişen ve korunmaya ihtiyaç durumunda yaşanılan olaylar,kurum modeli içinde gelişen olaylar ile ÇES sonrasında gelişen ve bugünkü yaşamında gündemde olan olaylar olmak üzere çok yönlüdür.Bütün bu süreçlerde yaşanılan olaylar,yetişen insanın geçmişte ve günümüzde ki yaşam niteliğinin bir GÖSTERGESİDİR.

Slayt 36

• 2828 kanunun 4.mad (k) bendi ve 24 mad. Göre Koruma

Kararlı 18 Yaşını dolduran bireylerin toplum içinde izlenmesi ve desteklenmesi gerekmektedir. Çünkü işe girmiş veya girememiş gençlerden kalacak yeri olamayan için bir süre barınma ve uyum gereksinmelerinin karşılanması gerekmektedir. Bu ilgili kanunun Çocuğa karşı sorumluluklarına bir süreklilik ve yeni hizmet boyutu geliştirmektir.

Slayt 37

ÇES SONRASI YAŞAMIN NİTELİĞİ

• Toplumla bütünleşemeyen,ekonomik bağımsızlığına kavuşamayan,bir aileye sahip olamayan gençlerin karşılaştıkları fiziksel,cinsel ve sosyal istismarlar,yurt sonrasında yeniden korumasız ve güvencesiz kalan insanların yaşam koşulları çarpıcı veriler olmaktadır. ÇES sonrasında koruma ve bakım sisteminin hedefleri doğrultusunda her yönden yeterli duruma gelemeyen bu kesimdeki gençler toplumun önemli bir risk grubunu oluşturmaktadır.

Slayt 38

• Toplumsal normlardan uzaklaşarak suça yönelen,fuhuş

yoluyla cinsel istismarın objesi olan toplumsal kesimlerin çelişkileri ve sorunları ile iç içe yaşamaktadırlar. • ÇES sonrası yaşam koşullarının yetersizlikleri, ÇES yetişme aşamasından gelen çelişkilere dayanmakta,toplumla bütünleşme süreçleri ekonomik,sosyal ve psikolojik yönlerden bir dizi çalişkileri taşımaktadır.

Slayt 39

• Çocukların kurum bakımından ayrıldıktan sonraki

yaşantılarının niteliği bakım sisteminin etkililiğini ve verimini ortaya koymaktadır. • ÇES yaşamında almış olduğu değer yargıları nedeni ile ilgili yurtta çalışan görevlilerin kişiliği,eğitimi,kültürü ve aile yaşantısı irdelenmelidir.

Slayt 40

ÇES yaşamından sonra kendi yaşamını kuran bireylerin

nitelikleri ile yaşamlarının niteliği üzerinde yetişme süreçlerinin (sosyal-ekonomik) nesnel ve (psikolojik gelişimi) öznel koşullar etkilidir.Diğer bir deyişle yetişme döneminin niteliği, ÇES sonrasında sahip olunan yaşamın niteliğini belirler. Koruma sisteminde yetişmiş ve yaşama atılmış bireylerin yaşam niteliği açıklanan bu ikili yapının ve bu yapılar içinde yaşanılan süreçlerin sentezidir.

Slayt 41

• Koruma öncesindeki yaşamın niteliği,koruma altına

alınmayla sonuçlanan,Toplum-Aile-Çocuk üçgeni içinde yaşanılan ekonomi-sosyal- kültürel-psikolojik-sosyal tehlikeler ve kişisel olarak karşılaşılan çelişkilerle tanımlanır.

Slayt 42

• Koruma sisteminin niteliği,

Korunmaya ihtiyaç durumuna geliş döneminin sorunlarını çözmeye yönelik yaklaşımlar yetiştirme programları ve yetişen insanın niteliği ile tanımlanır.

Slayt 43

• Kurum bakımı Korunmaya ihtiyacı olan çocuğun koruma

öncesindeki yaşamlarına özgü çelişkileri çözmek varsayımına dayanır. • Toplumun en alt kesimlerinden gelen bireyler koruma sisteminin düzeni içinde yetiştirilerek toplumun içine gönderilmektedirler.Bu açıdan koruma sistemi içinde okula dayalı yetiştirme programı ile sanata dayalı beceri kazandırma programı uygulanmaktadır.

Slayt 44

• Yaşı dolan bireylerin kuruluştan ayrılışı bir sorun yumağı

olarak kurumun ve bireylerin gündemine gelmektedir.Bu sorun yumağı 2828 sayılı yasanın 24 mad. yer almasına rağmen Kurum-genç çatışması,ilişkiyi sürdürme ve yardımcı olma çabasını engellemektedir. İstatistiklere göre %65 i iş güvencesine sahip olmadan kurumdan ayrılmaktadırlar.

Slayt 45

Kurum, ÇES sonrası yaşamın başlangıcından ve

düzenlenmesinde sorumluluğu gereği etkili ve işlevsel olmalıdır.Bunun için yeni yaklaşımların ve hizmet programlarının üretilmesi gerekir.Gençlere, ÇES sonrası yaşamın başlangıcında ve yaşamın düzenlenmesinde destek olacak yeni bir hizmet ve yardım programının geliştirilmesi,yetiştirme sisteminin gereğidir.Geliştirilecek yeni program,kurum sonrası yaşam koşullarının sistemli ve etkili bir nitelikte geliştirilmesine olanak sağlar.

Slayt 46

• ÇES’ten ayrıldıktan sonra işsiz kalmanın en önemli etkisi

güvensizlik ve huzursuzluktur. ÇES sonrası yaşamı düzenleyecek bir çıkışın sağlanamaması nedeniyle psikososyal yönden genel güvensizlik içine girmektedirler.

Slayt 47

• ÇES’te yetişen bireyin toplumsal çevreye katılma

düzeyi, ÇES ortamında yetişme sürecinin kişisel ve sosyal gelişme düzeyinin bir göstergesidir.

Slayt 48

Sosyal faaliyetler yoluyla kendini ve toplumunu tanıma,

gelişme, toplumla ilişki ve etkileşime girme olanaklarından yoksundur. ÇES’te yetişen insanların kişisel ve sosyal gelişme düzeylerinin yetersiz kaldığı, ÇES’te yetişmiş insanın toplumsal çevreyle bütünleşemediği gözlemlenmektedir.İnsan ilişkilerine kapalı,çevreden kopuk insanların yetiştirilmesi kurum bakım modelinin yetiştirme düzenine ve yetiştirme yaklaşımına özgü çelişkilerin bir sonucudur.

Slayt 49

ÇES’te yetişen,çocukluk ve ilk gençlik yıllarında korumasız

kalan,devletçe koruma altına alınan ile aile ortamından uzak ve aileli çocuklardan farklı kurumlarda büyüyen insan için evlilik ve çocuk sahibi olmak önem taşımaktadır. Evlenmek, bir ev, eş ve çocuk sahibi olarak aile düzenine kavuşmak, insan yoksun kaldığı ilişkileri, etkileşimleri ve duyguları yaşama olanağına kavuşmasını sağlamaktadır.Bu ÇES sonrası yaşama çok boyutluluk kazandırmaktadır. Sosyal konumun değişmesi,toplum içindeki bağların güçlenmesi, aile ve akrabalık ilişkilerinin gelişmesi önem kazanmaktadır.

Slayt 50

• Evlilik ortamında çocuk sahibi olmak, ÇES’te yetişen

insan için önemli olaydır.Kendi geçmişinde sahipsizliği, annesizliği ve babasızlığı yaşayan insanların; kimsesi olan, bir çocuğa sahip olması, annelik ve babalık rollerini yaşaması sosyal ve duygusal gelişme ve olgunlaşma bakımından önemli bir aşamadır. Evlilik ve çocuk sahibi olma konusunun en önemli yanı statü ve rol değişimidir.

Slayt 51

ÇES’ten ayrılan gençlerin büyük bir bölümü toplum içinde

başkalarıyla ilişkide çekingenlik ve içe kapanıklık yaşamaktadır. Burada sosyal ilişki ve etkileşimlerin olumlu yönde gelişmemesinin en önemli nedeninin ÇES’te yetişen kişilerin kişisel ve sosyal yetişme olanaklarının kişilerin kişilik niteliklerini olumlu yönde geliştiremediği ve olumsuz boyutları öne çıkardığı belirtilmelidir.

Slayt 52

YURTTAN AYRILANLARIN TOPLUMCA

DIŞLANMALARI İKİ ODAKLIDIR. 1. Toplum içindeki yaşam düzeyinin yetersiz olmasının gündeme getirdiği ekonomik,sosyal ve kişisel yetersizliklerin oluşturduğu çekingenlikler,güvensizlik ve ezikliktir. (Kişilerin kendi yaşamlarını yetersiz görmek ve algılamaktan doğan çevreden kaçış eğilimlidir.)

Slayt 53

2.Toplumsal çevrede, horlanma, Küçümsenme, sömürülmedir.

(Çevrenin kişileri yetersiz görmesine ve istismar etmesine yöneliktir.) Bu iki odaklı sorun ise yetersiz yaşam koşullarına ilişkin kişilerin ve çevrenin değerlendirmeleridir.

Slayt 54

ÇES sonrası yaşam sürecinde her üç kişiden biri aile

konusunda doyuma ulaştığı,diğer ikisinin de koruma öncesinde ve kurum bakımında olduğu gibi doyuma ulaşamamıştır.Kurum bakımında yararlanıp da doyuma ulaşamamak bir çelişki,giderek bir yazgı olarak değerlendirilebilir.

Slayt 55

Aile yaşantısına sahip olmamak,kurum sonrasında varlığını

sürdüren en önemli sorunlardan biridir.Gerçekten kimsesiz kalan ve ÇES sonrasında da evlenerek bir aile kuramayanlar yaşantılarını tek başına sürdürme güçlüğü ile karşı karşıyadır. ÇES yaşamından sonra gençlerin evlenmelerinin desteklenmesi önemli bir ihtiyaç haline gelmektedir.

Slayt 56

ÇES sonrası bir aileye sahip olanların karşılaştığı en önemli

sorun ‘ekonomik yetersizlik ve geçim güçlüğü’ ve ‘Aile içi çatışmalar’ Bu kuruluş yaşamında verilen eğitimin nesnel yaşam niteliğinin yetersizliğini yansıtmaktadır.yurt yaşamından sonra ailenin ekonomik ve sosyal yönden desteklenmesi de önemli bir ihtiyaçtır.

Slayt 57

Kişisel gelişme ve değişme

Devletçe koruma altına alınan çocukların kuruluşlarda yetiştirildikten sonra toplum içinde geliştirdikleri yaşam sürecinde oluşan kişisel gelişme ve değişme perspektifi kendilerine özgü yaşam koşullarının bir sonucudur.

Slayt 58

• Korunmaya ihtiyaç durumuna geliş sürecinde toplumca ve

ailece üretilen çelişkiler,bu çelişkilerin giderilmesi için toplumca koruma,bakım ve yetiştirme sistemini kurum ortamında sağladığı olanaklar ve koşullar, • ÇES barınırken ÇES içinde ve ÇES’sin çevresinde toplumca bu konumdaki insanlara geliştirilen bakış açısı,yaklaşım,değer,tutum ve davranışlar

Slayt 59

• Koruma öncesinde,koruma kapsamı içinde ve

sonrasında iç içe girmiş olumlu ve olumsuz yaşam olayları, • ÇES’te yetişen kişilerin kendi yaşamları ve gelecekleri için benimsedikleri kişisel yaşama ilişkin amaç ve hedefler ile toplumun ve koruma ve yetiştirme sisteminin bakım kurumları yoluyla geliştirip,gençler için öngördüğü amaç ve hedefleri karşılıklı etkileşimidir.

Slayt 60

• ÇES sonrası yaşam koşulları içinde ÇES yetişen insanın

toplumun diğer insanlarıyla ilişki ve etkileşime girme eğilimlerinin düşük olduğu ve ilişki sorunlarının yaşandığı bir gerçektir. • ÇES’te yetişme koşullarının yetersizliğinden,toplumsal çevrenin ÇES’te yetişen insanlara ilişkin ön yargılarından kaynaklanan,gerekli destek ve yardımın sağlanamamasının oluşturduğu hizmet boşluğundan etkilenen bu ilişki sorunun çözümü sayılan odaklarla bağlantılı olarak değerlendirilmelidir.

Slayt 61

• ÇES’ten ayrılanların %20 si kendi kendine yeterli

olmak,kendinden başkasına güvenmemek eğilimi,korunmaya ihtiyaç durumuna gelme ve korunma sistemi içinde yetişme süreçlerinin toplamında ortaya çıkan bir eğilimdir.İhmal ve istismar edilen gencin bunlara bilinçli olması,çelişik ortamlarda ve çelişkili tutumlarla karşılaşmamak için hiç kimseye güvenmeme karşılığının sonucudur.Sorunun yanıtı güçlükleri kendi kendine çözerek başkalarına boyun eğmemek ve ihmal ve istismar boyutlarını sınırlamak anlamına gelir.

Slayt 62

• ÇES’ten ayrılanların büyük bölümü ekonomik sıkıntı

çekmektedir.düzensiz harcamalar,kredi çekmeler,günü birlik yaşamlar sürülmektedir. Bu sorunun yanıtı kuruluşta çocuğa;tutumlu olmak,ekonomik sorunlar karşısında planlı ve hesaplı yaşamayı,olanaklara göre geçinme konusundaki çabayı içerir.var olan la yetinmek tutumunun kavratılmadığı ortaya çıkmaktadır.

Slayt 63

• ÇES’te yetişen birey kendisine toplumdan dışlaması

kurumun yetiştirme düzeninin bir eksikliğidir.Başkalarıyla ilişki kurmada ve toplumla bütünleşmede çekingen,ilişkiden kaçan ve toplumdan soyutlanan bir insan olmak, ÇES’te yetiştiğini çevreden gizlemek yetişme sürecinin yanlışlarıdır. ÇES ortamında yetersiz toplumsallaşma koşulları kişilerin toplundan kaçışını doğurmaktadır.Kendine ve yetiştiği ortama güvenmeyen kişilerin bir kimlik bunalımı içinde oldukları gözlenmektedir.

Slayt 64

ÇES’TEN AYRILIŞ SÜREÇLERİ ÜÇ FARKLI

BOYUT GÖSTERİR. 1. ÇES’ ten yeni ayrılanlar,yaşama başlangıç ve düzenleme aşamasında olanlar. 2. ÇES sonrası yaşamını geliştirmek için yeniden düzenleme çabası içinde olanlar 3. Yaşamlarına göreli bir düzenlik,belirginlik kazandırmış olanlar.

Slayt 65

• Kurum bakımının yeniden tanımlanacak hedef kitlesine

uygun olarak, ihmal ve istismar edilen,terk edilen,suç mağduru,kimsesiz gençlerin konumuna göre farklı yetiştirme hizmetleri geliştirilmelidir. ÇES sadece okula öğrenci gönderen,sinema,piknik vb işleri yapan kurum değildir.Yetişme ve gelişme sorunlarını çözen destekleyen,onlara kişisel gelişme perspektifi kazandıran yer olmalı.

Slayt 66

• Çocukların kuruma geliş yaşları,bu yaşlara özgü gelişme

çağı ve buna uygun yetiştirme programlarını oluşturulmalı. • Ayrılış yaşı kadar,kuruma geliş yaşı ve kurumda yaşanılan çocukluk çağı ilk ergenlik çağı,gençlik çağı ve sonrası gibi kategoriler üzerinde çalışmaktır.

Slayt 67

• Yetiştirme sürecinde gence göre hizmet

üretmesi,onların kişisel niteliklerini artıracak ve gelecek yaşamları üzerinde olumlu sonuçlar doğuracaktır.

Slayt 68

• ÇES’ten ayrılış sürecinin programlı olarak ele

alınması,ayrılıştan sonra kurum-genç ilişkilerinin düzenlenmesi,gençleri kurum sonrasında yeniden korumasız,işsiz ve güvencesiz bir konuma itmeyecek önlemlerin alınması gereklidir.

Slayt 69

• Toplumsal koruma sistemi koruma kapsamına aldığı

gençleri,aileler gibi yetiştirmek,yaşama başlangıçlarını desteklemek ve onlara iyi bir gelecek hazırlayarak yaşam niteliklerini yükseltmek sorumluluğundadır.

Slayt 70

• Ayrılış,bakım kararının kalkması ile bir süreç içinde

gelişmekte,geleceğe ilişkin yeterli yönlendirme yapılmadığı için ilişkiler kopmaktadır.Gençler kendi başlarına yaşama başlangıç yapmakta ve yaşamlarını planlamaktadırlar.Bu boyut yeterli ekonomik ve sosyal koşulların oluşmadığı yapılar içinde,gencin bağımsızlaşması yerine başka bağımlılıklarla ve çelişkilerle yüz yüze gelmelerine neden olmaktadır.

Slayt 71

• Yetiştirme düzeninin gerekleri doğrultusunda geliştirilecek

ayrılış sürecini düzenleyen çalışmalar ve ÇES sonrası yaşama başlangıçları destekleyen programlarla,gençlerin toplum içinde bağımsızlaşmaları,kendi kendilerine yeterli bir yaşam biçimini üretebilmeleri ve toplumla bütünleşebilmeleri sağlanabilir.

Slayt 72

• Ayrılış aşamasında gençlerin ihtiyaçları

ekonomik,sosyal,kültürel,ruhsal ve kişisel boyutlarda çeşitlilik gösterir. ÇES sonrası yaşamın bir bütün olarak ve çok yönlü düzenlenmesi önemlidir.Ayrılış sürecinde iş bulma,maddi destek sağlama,evlenme,çeyiz ve ev bulmada belirli düzeylerde yardımcı olmaktır.

Slayt 73

• ÇES’te yetişenlerin ÇES gerçeğini,bu gerçek içinde kendi

konumlarını ve yarar düzeylerini farklı algılamaları GENÇKURUM-TOPLUM üçgeninin ortak amaçlar doğrultusunda işleyen bir sistemin gelişmediğini gösterir.Üç odaklı yapıdaki amaç ve hedefler yönünden gözlemlenen çelişkilerin giderilmesi zorunludur.Kurum bakımının ortak amaçlar doğrultusunda bilinçli,sorumluluk sahibi gençler yetiştirmesi,onları yeterli bir yaşam düzeyine kavuşturması,gençlerin nitelikli insanlar olarak topluma katılmaları,toplumunda gençlere karşı dışlamadan,itmeden,ve horlamadan,koruyucu,hoş görülü ve destekleyici olması sağlanmalıdır.

Slayt 74

• Toplum içinde dışlanan çocukların,itilme dışlanma koşullarında

yaşanılan çelişkilerin karşılanmasında kurum bakımı yeterli kabulü,korunmayı ve yetiştirmeyi üretememektedir.Yatacak yer,yiyecek,denetim ve gözetim ortamı olarak nitelik kazanan kurum bakımı,yetiştirme ve toplumsallaşma yönünden ailenin yerini alacak bir etmene ulaşamamaktadır.Ailesiz yetişme riskleri kurum ortamında da sürmekte,kurumda ki yetiştirme düzeni bölüntülü toplumsallaştırma sürecini gidermede etkili olacak işleyişler sağlayamamaktadır. Kurum bakımı ortamında olduğu gibi yurt sonrasında da gencin toplum karşısında ve toplumsal yaşam alanında başarılı olacak genel değer,tutum ve davranışları gençlere kazandıramamaktadır.

Slayt 75

• ÇES sonrası yaşam,ailesiz yetişme koşullarından,ailesiz

olarak yaşama atılma sürecine dönüşmekte,kurum bakımı gençlerin toplum içinde desteklenmesi,yönlendirilmesi ve denetimini gerçekleştirememektedir.

Slayt 76

• ÇES ortamında denetim,kontrol,baskı ve otoriter

tutumların öne çıkması gençlerin bağımsız,demokratik,hoşgörülü,sevecen kişiler olarak yetişme olanaklarını sınırlamakta,gençler,toplumsal yaşama törpülenmiş,eritilmiş olarak atılırken,yeniden biçimlendirilmemiş varlıklar olarak katılmaktadır. Caferi Tayyar İĞDİR Bayburt SHM Müdürü

Slayt 77

Slayt 77

Sunum Hakkında

Bu sunum, Çocuk Evleri ve Çocuk Evleri Siteleri (ÇES) sisteminde yetişen bireylerin toplumla bütünleşme sürecinde yaşadıkları zorlukları kapsamlı biçimde analiz ediyor. Koruma altına alınma nedenlerinden kurum içi yetişme süreçlerine, kurumdan ayrılış sonrası yaşanan ekonomik, sosyal ve psikolojik sorunlara kadar tüm boyutlar ele alınıyor. Sunumda ayrıca, 2828 sayılı SHÇEK Kanunu ve Anayasa’nın 61. maddesi çerçevesinde devletin korunmaya muhtaç çocuklara yönelik yükümlülükleri, bakım sonrası destek modelleri ve yeni hizmet yaklaşımları tartışılıyor. Hazırlayan Caferi Tayyar İğdir (Bayburt SHM Müdürü), çocukların toplumsallaşma, bireysel gelişim ve toplumla bütünleşme süreçlerinde yaşanan yapısal eksiklikleri vurgularken; bakım sonrası dönemde gençlere yönelik destek programlarının güçlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Sunan

Caferi Tayyar İğdir profil fotoğrafı

Caferi Tayyar İğdir

Kuruluş Müdürü

Caferi Tayyar İğdir, Türk sosyal hizmet uzmanı ve kamu yöneticisidir. Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde 25 yılı aşkın süredir görev yapan İğdir, sosyal hizmetler alanında köklü bir kariyere sahiptir. Meslek hayatına öğretmen olarak başlayan İğdir, Milli Eğitim Bakanlığı’nda dokuz yıl görev yaptıktan sonra, çocuk hizmetleri, aile refahı ve sosyal koruma alanlarında uzmanlaşarak sosyal hizmet kurumlarında yöneticilik görevleri üstlenmiştir. Halen Bayburt Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Merkez Sosyal Hizmet Merkezi Müdürü olarak görev yapmaktadır. Kariyeri boyunca çocuk hakları, aile içi şiddetin önlenmesi, engelli ve yaşlı bireylerin topluma entegrasyonu gibi çok sayıda sosyal sorumluluk projesine liderlik etmiştir. “Yönetim ve Organizasyon”, “Aile Eğitimi Programı (AEP)”, “Kalite Yönetimi”, “6284 Sayılı Aile İçi Şiddeti Önleme Eğitimi” ve “Madde Bağımlılığı Eğitici Eğitimi Formatörlüğü” gibi birçok hizmet içi eğitim sertifikasına sahiptir. Başarıları arasında, çocuk esirgeme ve sosyal hizmet alanındaki çalışmaları nedeniyle valilik ve kaymakamlıklarca verilen Takdirname ve Başarı Belgeleri ile Sakarya Barosu tarafından takdim edilen “Çocuk Dostu Ödülü” yer almaktadır. İğdir, görev yaptığı kurumlarda kaynak verimliliği, bakım sonrası rehberlik ve erken uyarı projeleriyle dikkat çekmiştir. Sakarya, Malatya, Bingöl ve Bayburt illerinde çocuk yuvaları, yetiştirme yurtları, engelli bakım merkezleri ve sosyal hizmet merkezlerinde yöneticilik yapmıştır. 1996 yılından bu yana çocuk koruma kanunu uygulamaları, aile destek hizmetleri ve koruyucu aile sistemleri üzerine çalışmalar yürütmektedir. Sosyal hizmeti “insana dokunma sanatı” olarak tanımlayan İğdir, kurumlarında sevgiyle “Cafer Baba” olarak anılmaktadır. “Bir çocuğun hayatına dokunmak, bir geleceği inşa etmektir” sözü, meslek anlayışını özetlemektedir.

Bu Sunumu Paylaş

Yorumlar

Yorum bırakın

Adınız yayınlanır, e-posta adresiniz gizli kalır. Mesajınız editör onayından sonra görünür olacaktır.