Çocuk Tanımı ve Hukuki Çerçevesi
Çocuk; 4271 sayılı Medeni Kanun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nda “daha erken yaşta ergin olsa bile, on sekiz yaşını doldurmamış kişi” olarak tanımlanmaktadır. BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.1’e göre; reşit olma durumu istisna tutularak 18 yaşına kadar herkes çocuk sayılır. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi m.1’de, bu sözleşmenin 18 yaşına ulaşmamış çocuklara uygulanacağı belirtilmiştir.
Suça Sürüklenen Çocuk Tanımı ve Kapsamı
Suça sürüklenen çocuk; kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuktur. Bu çocuklara “suçlu” yerine “suça sürüklenen” denmesinin nedeni, çocuğun damgalanmasının önlenmesidir. Suça sürüklenen çocuk, fiili bizzat işleyen olabileceği gibi, bir suça iştirak ettirilen ya da suçun işlenmesi için cezai sorumsuzluğundan yararlanılan çocuk da olabilir. TCK m.31/1 uyarınca 12 yaş altı çocukların cezai sorumluluğu bulunmamaktadır. Türkiye’de bu terim, 12-18 yaş arası suça bulaşmış ya da bulaştırılmış çocukları kapsar.
Çocuk Adalet Sisteminin Özellikleri
Çocuk ceza adalet sistemi; ceza adaletini ve koruma alanlarını bütüncül yaklaşımla ele alır. Bu sistem, suç davranışını değil; suça yönelen çocuğu odak alır. Ulusal ve uluslararası mevzuat, çocuğun yüksek yararı ilkesi ve korunma gereksinimi nedeniyle özel düzenlemeler gerektirir.
Çocuğun Yüksek Yararı ve Disiplinlerarası Yaklaşım
Adli alanda yürütülen tüm uygulamalarda çocuğun gelişim dönemine uygun süreçlerin geliştirilmesi ve bu süreçlerden en az zararla çıkması hedeflenir. Bu hedefin gerçekleşmesi; sosyal hizmet, psikoloji, eğitim bilimleri, adli bilimler ve tıp gibi pek çok disiplinin sistematik işbirliğiyle mümkündür.
Çocuk Hakları Sözleşmesinde Kapsayıcı İlkeler
Mevzuatın 18 yaşın altındaki herkese uygulanması
Ayrımcılık yapmama (ÇHS m.2)
Çocuğun üstün yararının gözetilmesi (ÇHS m.3)
Özgürlüklerin kısıtlanmasının son çare olması (ÇHS m.37-b)
Toplumsal sorumluluğun paylaşılması
Çocuğun topluma yeniden kazandırılmasını sağlayacak şekilde muamele edilmesi (ÇHS m.40)
Çocuğu Suça Sürükleyen Faktörler
Çocuğun ceza adalet sistemiyle erken tanışmasını engellemek için onu suça iten etkin faktörlerin ortadan kaldırılması gerekir. Günümüzde çocuk nüfusu dünya genelinde %30 civarındadır; yaklaşık 150 milyon çocuk bir ya da her iki ebeveynini kaybetmiştir. 220 milyon çocuk risk altındadır. Araştırmalara göre şu gruplar suç riski altındadır:
Eğitim dışında kalan çocuklar
Çalışan çocuklar
İstismar/ihmal mağduru çocuklar
Sokak çocukları
Silahlı çatışma mağduru çocuklar
Doğal afet mağduru çocuklar
Çocuğu suça iten başlıca faktörler şunlardır:
Aile eğitiminin yetersizliği
Şiddet içeren ebeveyn davranışları
Çete baskısı
Aile içi ilgisizlik
Alkol/sigara satışı
Ebeveyn-öğretmen iletişimsizliği
Toplum içi şiddete tanıklık
Medyada şiddet içerikli unsurlar
Bireysel faktörler arasında ise:
Hiperaktivite ve dikkat eksikliği gibi rahatsızlıkların tedavi edilmemesi
Madde kullanımı
Ailede suç eğilimi olan bireylerin etkisi
Türkiye İstatistik Kurumu 2019 Verileri
Güvenlik birimine getirilen çocukların 168.250’si suça sürüklenme nedeniyle işlem görmüştür. Bu çocukların:
%31,7’si yaralama
%25,6’sı hırsızlık
%8,1’i pasaport kanununa muhalefet
%6,9’u göçmen kaçakçılığı
%4,6’sı uyuşturucu kullanmak/satmak/satın almak suçları ile ilişkilidir.
%33,3’ünün bağımlılık yapan madde kullandığı saptanmıştır. Suç mağduru çocukların %65,4’ü erkek, %34,6’sı kızdır.
Yavuzer’in Görüşü
Yavuzer’e göre; kalıtımsal ve biyolojik etkenlerle birlikte çocuğun gelişim evrelerinin bilinmemesinden kaynaklanan eğitim hataları çocuk suçluluğunun temel nedenidir. Bu etkenlerin, toplum ve yakın çevrenin etkisiyle birleşmesi, çocuğu suç davranışına sürüklemektedir.
Türk Hukukunda Suça Sürüklenen Çocuklar
Başlıca kaynak: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu. Uygulanacak güvenlik tedbirleri ile soruşturma ve kovuşturma süreçlerini düzenler. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, çocuğun yüksek yararı ilkesini içeren önemli bir uluslararası kaynaktır.
Yaş Gruplarına Göre Cezai Sorumluluk:
0–12 yaş: Cezai sorumluluk yoktur. Koruyucu/önleyici tedbir uygulanır. (TCK m.31/1, ÇKK m.56)
12–15 yaş:
Hukuki sonuçları algılama yeteneği yoksa ceza verilmez.
Yeteneği varsa ceza verilir; ancak indirimli uygulanır. (TCK m.31/2)
15–18 yaş:
Suçun bilincinde oldukları kabul edilir.
Ceza verilir; ancak yaş nedeniyle indirim uygulanır.
Ceza Uygulama Yerleri ve Alternatif Yaptırımlar:
Cezalar çocuk cezaevlerinde veya çocuk eğitim evlerinde infaz edilir. (CGTİK m.11, m.15)
18 yaş altı çocuklara verilen 1 yıl ve altı hapis cezaları zorunlu olarak seçenek yaptırımlara çevrilir. (TCK m.50/1,3)
Yorum bırakın
Adınız yayınlanır, e-posta adresiniz gizli kalır. Mesajınız editör onayından sonra görünür olacaktır.